Bir gün fare, ormanın yanından akan nehrin kenarında sinirli sinirli yürürken su aygırını görmüş, “Heyy, su aygırıı..!” diye bağırmış, “Çık ulan sudan.. Kenara çık bakayım şimdi!” Su aygırı oflaya puflaya zorlukla tırmanmış nehrin kenarına,
“Tamam..” demiş fare “Şimdi tekrar dönebilirsin..!”
Fare yürümesine devam etmiş, ta ki boynuna kadar nehrin içinde yıkanan arslana rastlayana kadar.. Hemen ona da bağırmış,
“Heyy sen..! Kaldır kıçını, çık kenara bakayım..! Arslan şaşırmış ama emre uyup zıplamış dışarı ve silkelenmeye başlamış..
“Tamam..” demiş fare “Tekrar nehre dönebilirsin..!” Arslan denileni yapıp dönmüş eski yerine..
Fare nehir boyunca yürümesine devam etmiş bu sefer filin yıkandığı yere gelmiş,
“Heyy sen.. Bayan fil.. Sen de kaldır koca kıçını çık bakalım kenara.. Hemen..” Fil zorlukla dışarı çıkmış, biraz sinirli
“Ne oluyor burda?..” demiş, “Su aygırını, arslanı şimdi de beni nehrinden çıkarıp geri soktun.. Neden yapıyorsun bunu?.. Ne sinir bu böyle?..”
“Bu gördüğün sinir falan değil..” diye cevap vermiş fare, “Şu bikinimi çalan şerefsizi bulayım da sinir neymiş o zaman gör..!”
Gazetede Yayınlanma tarihi: 28.10.2008 Salı