Yataklı vagonda işe başlayan genç kondüktör, bir gün sonra emekli olacak yaşlı ve tecrübeli tren görevlisinden işi öğrenmek için merakla notlar alıyormuş..
“Daima diplomasiyi kullanmalısın..” demiş yaşlı görevli..
“Trende diplomasi?.. Nasıl yani?..”
Tren kalktıktan sonra ellerinde çay ve kahve termosu ile koridorları, kompartımanları gezip tren yolcularına ikramda bulunmaya başlamışlar. Aniden girdikleri kompartımanın birinde çırılçıplak bir kadınla karşılaşınca “Beyefendi..” diye sormuş tecrübeli ve yaşlı görevli, “Çay mı arzu edersiniz yoksa kahve mi?..”
Çıplak kadın şaşkın şaşkın bir fincan kahve alıp kapatmış kompartımanın kapısını..
“Çıplak fıstığı gördün mü?..” demiş, yaşlı kondüktör..
“E.. Evet ama siz ona ‘Beyefendi’ dediniz?..”,
“İşte diplomasi bu.. Onu mahcup etmek istemedim, ve sonucu gördün işte.. Bir kahve sattık..”
Genç kondüktör ertesi gün tek başına görevine başlamış, hızla kapısını açtığı kompartımanda çırılçıplak sevişen bir çift görünce “Çay mı kahve mi efendim?..” diye sormuş adama..
“Ç.. Çay..” demiş adam şaşkın ve mahçup..
“Altınızdaki beyefendi ne alırlar?..”
Gazetede Yayınlanma Tarihi: 26.07.2009 Pazar