- Oğlum seninle konuşmamız lazım.. Arabada bir çizik var sen mi çizdin?..
- İnanamıyorum baba.. Bunu bana nasıl yakıştırırsın?..
- Dün çizik yoktu, arabayı en son sen aldın, daha sonra kimse kullanmadı, başka kim yapabilir ki?
- Tamam arabayı ben aldım ama asla ben çizmedim..
- Ablan seni görmüş.. Geri geri gelirken posta kutusuna çarpmışsın, daha sonra inip bir de kontrol etmişsin.. Şimdi tekrar soruyorum.. Evet ya da Hayır de..!
- Yani bir tanığın olduğunu mu söylüyorsun? İlk ifademde direniyorum, arabayı çizen şerefsizdir.
- Yahu ablan görmüş diyorum sana..
- Tamam.. Ablamın söylediği gibi ben değil posta kutusu çizmiş..O çizebilir.. Ben ona karışamam.. ama ben, söylediğim gibi asla..
- Yavrum arabayı sen kullanıyorsun ama?.. Senin inisiyatifin dışında hareket edebilir mi?.. Senin kontrolünün dışına çıkabilir mi?
- Olabilir.. Ama sorunuz “Arabayı sen mi çizdin?” İlk beyanatımda direniyorum. Ben asla çizmedim, çizen şerefsizdir. Çizdiyse posta kutusu çizmiştir, olay benim dışımdadır..
- Alla Allaahh.. Böyle tuhaf, böyle akıl dışı bir mantığı sen nereden öğrendin oğlum?..
- Pes baba.. TV’de hiç mi haberleri izlemiyorsun ha?.. Hiç mi olanlardan ders almıyorsun?.. Herkes bunu pekala kabul ediyor.. Yeni düşünce tarzı..
Vatan Gazetesi, Can Ataklı, 11.12.2011 Pazar